Bayram, gönül bağlarını onarma vaktidir; çünkü Allah ﷻ, akrabalık ilişkilerini korumamızı emretmiştir – onları ihmal etmek, rızkın kesilmesine sebep olan bir günahtır. Barışmak zor olsa da, selâm vererek bağları yeniden tesis edin. Selâma karşılık vermek farzdır, bunu ihmal edemeyiz. Bu bayram, kırgınlıkları bir kenara bırakın ve Allah’ın ﷻ rızası için iyiliğe kucak açın.

Allah ﷻ bizlere bayramı bir hediye olarak bahşetmiştir; bu, tüm müminler için sevinç ve bereket zamanıdır. O ﷻ, bayramı neşeyle karşılayan kullarından razıdır. Zorluk içinde bile Müslümanlar, bu ilahi nimete şükrederek mutlu olurlar. En büyük hazine, dünyada hiçbir şey sunulmasa bile gerçek sevinci getiren güçlü imandır. Allah ﷻ bu bayramı mübarek kılsın, imanımızı ve merhametimizi artırsın, inşâAllah.

Allah ﷻ, herkesin kendi amellerinden sorumlu olduğunu öğretir. Başkalarını zorlamayın – güzelce nasihat edin ve onları kendi hâllerine bırakın. Gerçek müminler hoşgörülü olur; cehalete selamla, hatalara sabırla karşılık verir. Bu, sizi Allah’ın ﷻ yoluna daha da yaklaştırır, inşâAllah.

Bayram, Ramazan’ı tamamlayanlara Allah’ın ﷻ bir lütfudur. O ﷻ, bizlere bu mübarek günleri tekbir ve tehlille kutlamamızı emretmiştir; çünkü bunlar, dünya hayatının uydurma adetleri değil, Allah’ın ﷻ seçtiği özel günlerdir. Müminin kalbi sevinçle dolar, ancak orucu ihmal edenler bu nimetten mahrum kalır. Bu ilahi hediyeye layıkıyla değer verin, çünkü onda Allah’ın ﷻ rızası ve bereketi vardır, inşâAllah.

Allah ﷻ Yüce Kur’ân’da şöyle buyuruyor: ‘Eğer Allah’ı ﷻ seviyorsanız, bana ﷺ uyun ki Allah ﷻ da sizi sevsin.’ Peygamber Efendimiz ﷺ, Allah’ın ﷻ en sevgili kuludur. O’nu ﷺ gerçekten sevmek, O’nun ﷺ yolunu takip edip nefsi aşmakla mümkündür. Bu da Allah’ın ﷻ sevgisini ve bağışlamasını getirir. Rabbimiz kalplerimizdeki Peygamber ﷺ sevgisini artırsın, inşâAllah.

Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlı olan ve Allah’ın ﷻ bu ümmete bahşettiği mübarek bir gecedir. Onun bereketine ulaşmak için uyumadan önce iki rekât namaz kılın ve her gece teheccüde kalkın. Bu, Peygamber Efendimiz’in ﷺ öğrettiği, basit ve rahmet dolu bir yoldur. İslâm zor değildir; onu ihmal etmek ise Allah’ın ﷻ lütfundan mahrum kalmaya sebep olur. Rabbimiz, bizleri bu gecenin bereketine erişenlerden eylesin.

Bir Müslümanın sevgisi ve nefreti yalnızca Allah ﷻ rızası için olmalıdır. O’nun ﷻ sevdiklerini sevmek ve hoşlanmadıklarından kaçınmak, dini hayatımızın ölçüsüdür. Allah’ın ﷻ sevmediğini sevmek insanı helaka sürükler. Gerçek sevgi yalnızca O’nun ﷻ rızası içindir; diğer her şey zarar getirir.

Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyurdu: “Mümin, müminin aynasıdır.” Gerçek bir mümin, kardeşini kendisi gibi görür ve onun için de aynı hayrı diler. Haset ve hile olmadan, Allah ﷻ ve Resûlü ﷺ sevgisini ve samimiyetini yansıtır. Nasıl ki Şems-i Tebrîzî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin aynası oldu, müminler de birbirlerini hakikate yönlendirmelidir.

Allah ﷻ her şeyi takdir eder ve O’nun ﷻ dilediği gerçekleşir. Bu dünya için kaygılanıp üzülerek zihninizi yormayın, çünkü onu yalnızca Allah ﷻ kontrol eder. Peygamber Efendimiz’in ﷺ zorluklarla dolu zamanına bakın – O’na ﷻ teslimiyetle en büyük mutluluk bulundu. Mutlu olun, Allah’a ﷻ teslim olun ve huzur bulun, çünkü takdir edilen ancak O’nun ﷻ emriyle gerçekleşir.

Yüce Kur’ân’da Allah Azze ve Celle, müminlerin O’nun ﷻ yoluna uymaları sebebiyle kendilerine saldıranların kınamasından korkmadıklarını buyurur. Cahiller bağırır, söver veya kavga edebilir, ancak sözlerinin hiçbir değeri yoktur – zarar yalnızca kendilerine döner. Hak yolda sabit kalın, imanınız için Allah’a ﷻ şükredin ve onların hidayeti için dua edin, inşâAllah.

Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Onun bereketine erişen kimse her türlü hayra nail olur. Allah ﷻ, insanların ibadete devam etmesi için bu gecenin vaktini gizlemiştir; farkında olmasalar bile mutlaka ona ulaşırlar. Onun büyük güzelliği, nefsânî arzuların olmadığı Âhiret’te ortaya çıkacaktır. En güzel dua, af ve âfiyet dilemektir.

Peygamber Efendimiz ﷺ, ahir zamanda insanların kendi görüşlerine hayran olup başkalarının fikirlerini reddedeceklerini konusunda uyarmıştır. Bu durum bölünmeye, zarara ve Allah’ın ﷻ iradesini inkâr etmeye yol açar. Gerçek fayda, hakikati kabul etmek ve ilahi rehberliğe uymaktan gelir. Kibirden vazgeçin, hakikati benimseyin ve Allah’ın ﷻ takdirine teslim olun.

İtikâf, Peygamber Efendimiz ﷺ’in sünnetidir ve Ramazan’ın son on gününde yapılır. Camiye çekilip kendini ibadete adamak ve dünyevi meşgalelerden uzaklaşmak demektir. Herkes, hatta kısa bir süreliğine bile olsa, itikâf yaparak bu ibadetin sevabına kavuşabilir. Peygamber Efendimiz ﷺ bize bu güzel ameli öğütlemiş, kendi örneğiyle göstermiştir. O’nun ﷺ sünnetine uymak büyük bir fazilet ve güzelliktir.

Allah ﷻ Kur’an’da şöyle buyuruyor: “Müminler ancak kardeştir, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin.” Birbirinize karşı iyi olun ki aranızda düşmanlık ve fitne olmasın. Bu, birlik ve beraberliği sağlar ve Allah’ın ﷻ rahmetini getirir. O rahmet, güzellik verir ve hayat kurtarır. Allah ﷻ bu yolu takip edenleri sever. Bu yol, bereket ve mutluluk getirir.

Allah Azze ve Celle, müminlere O’nun ﷻ yolunda cihad etmelerini emretmiştir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, zulmü sona erdirmek için Bedir’de savaşmış ve bize cihadın gerçek anlamını göstermiştir. Cihad sadece savaş değil, aynı zamanda nefsimize karşı verdiğimiz büyük bir mücadeledir. Allah ﷻ bize bu emre uymayı nasip etsin, inşallah.

Bedir Savaşı mü’minler için bir imtihandı. Sayıları az olsa da Allâh ﷻ onlara zafer bahşetti. Bir mü’min ümidini kaybetmemeli. Kazansa da kaybetse de Allâh ﷻ ile birlikte olduğu sürece her zaman kârdadır. Bedir'in mübârek sahâbeleri İslâm’ın en büyüklerindendir.